BU VAHŞETİ DURDURUN

Gülsüm Tan-Hasan Akdoğan/BREMEN
Bremen kentinde Islam Toplumu Millî Görüş (İGMG)  öncülüğünde “Halep için ayağa kalkın” başlığında düzenlenen protesto mitinginde, Suriye’nin Halep şehrinde yaşanan korkunç vahşete dikkat çekilirken, yetkilileri  İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin gerekliliklerini yerine getirme çağrısında bulunuldu.
Bremen Merkez Tren İstasyonu önünde saat 17 00 de  Kuran’ı Kerim tilaveti ile başlayan eylemde göstericiler, “Halep Yanıyor,İnsanlık Ölüyor. Halep’i kurtarın, Halep orada acısı heryerde” yazılı Türkçe, Almanca ve İngilizce dövizlerle korkunç vahşete dikkat çekerken, “Yeter Artık ! Katliam ve ölümleri durdurun” diye haykırdı.
Bremen ve çevresinde İslam çatı kuruluşları İGMG’nin yanısıra Bremen İslam Şurası, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği, Avrupa Türk İslam Birliği (ATİB), İslam Kültür Merkezleri Birliği (VIKZ) ile  birlikte,  Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD), Arap Birliği, Pakistan , Endonezya ve Filistin cemaatleri  destek verdiği eyleme üç binin üstünde gösterici katıldığı öğrenildi.

-Halep bizim utancımızdır
Duygulu anların yaşandığı eylemde İGMG Bremen Dış İlişkiler Başkanı Vahit Bilmez tarafından İGMG’nin basın  bildirisi okundu. Halep’te insanlığın öldüğüne  dikkat çekilen bildiride şu ifadeler yer aldı: Henüz hayatta olanlar da ölmeyi bekliyorlar. Hiçbir şey yapmadan olup biteni izleyen bizler, neyi bekliyoruz? Bu eylemsizlik hâli hangi değerlerimizle, hangi insan hakları idealiyle uyuşuyor? Halep’te yasananların kelimelerle açıklanır bir yanı yok. Ama kelimelerden öte bir eylem de göremiyoruz. Birleşmiş Milletler Insan Hakları Komisyonu “insanlığın bittiği nokta” diyor. Haber kanalları saat başı “kelimelerle ifade edilemeyecek bir vahset”ten söz ediyor. Ama bunlar bizim çaresizligimizi ifade eden kelimelerden daha fazlası değil. Bunlar bizim utancımızı örtsün diye serfedilen kelimelerdir.
Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) ve uluslararası bütün güçlerin bu sorumluluktan hiçbir zaman kurtulamayacağı da yer aldığı bildiri şöyle devam etti: “Bu onların görevidir. Ama evrensel insan haklarını hatırlatmak ve bunların uygulanması için çaba sarf etmek fert olarak bizlerin de görevidir. Evrensel insan haklarımızı geri istiyoruz. Tüm insanlar aynı insanlık değerine ve insanlık haklarına sahip olarak özgür doğmuşlardır. İnsan Hakları Evrensel Bildirisi bu cümleyle başlar. Bu cümlenin uygulanması ve hayata geçirilmesi hem bizim için hem de hukûmetimiz ve temsilcilerimiz için bir samimiyet testidir”.
-Çatışmalar sonlansın
Bilmez, kesin yardım ve desteğe muhtaç olan  Suriye için taleplerini ise şöyle sıraladı:
“Bütün çatışmaların derhâl sonlandırılması, Barış görüşmelerinin başlaması, Zor durumdaki insanlarla uluslararası dayanışma gösterilmesi, İnsanı yardımların bölgeye engelsiz bir şekilde ulaştırılabilmesi, Evsiz kalmış insanlara barınacakları yerler inşa edilmesi, Yaralı ve hastalara acil tıbbi yardım iletilmesi,Travmatize olmuş insanlara profesyonel psikolojik yardım sağlanması, Çocuklar için eğitim görebilecekleri mekânlar oluşturulması, Acilen temiz su ve gıda temin edilmesi, İnsanların tekrar normal yaşamlarına geri dönebilmesi için, yerle bir edilen ve zarar gören bütün şehirlerin ve kurumların tekrar inşa edilmesi, Toplum ve ekonomi için kalıcı ve etkin gelişim yardımları yapılması”.
Bildiride ayrıca, Avrupa’dan insani bir mülteci politikası uygulamasıda beklenildiği vurgulandı. Üniversite öğrencisi Betül Yavuz, yaşadığı dehşeti kağıda döken Suriyeli bir kızın canına kıymadan önce yazdığı mektubu okurken, olayın çirkinliğini bir kez daha gözler önüne serdiği eylem, savaşta ölenlerin adına kılınan gıyabi cenaze namazı ve toplu dua ile son buldu.