YURTDIŞINDA UZUN SÜRE KALMAK İÇİN

Değerli okuyucularım,

Bu konuyu en azından beş defa bu gazetedeki hukuk köşesinde sizlere açıkladım, ama malesef problem bana gelen vatandaşlardan gördüğüm gibi daha halen gündemde olduğu için tekrar hukuki durumu özetlemeyi faydalı buluyorum.

Altı aydan fazla Almanya dışında kaldıkları için yabancılar daireleri tarafından oturma hakları öldürülerek sınırdışı edilen Türk vatandaşları var. Bazı vatandaşlarımız ya Türkiye’den gelerek Alman hududunda kötü bir sürpriz ile karşı karşıya kalıp Alman Gümrük Polisi tarafından oturma izninin artık geçerli olmadığı gerekçesiyle geri çevriliyor, ya da bu sorunu yabancılar daireleri önünde yaşıyor.

Malesef konu ne bizim vatandaşların düşündüğü kadar basit (örneğin her altı ayda bir Almanya’ya giriş ve iki hafta sonra çıkış yapmak hukuken duruma göre ya yeterli değil ya da gerekli değil), ne de her zaman yabancılar daireleri ya da gümrük polisleri haklı. Her somut olay farklı olduğundan dolayı burada size konuyu ancak genel olarak açıklıyabileceğim.

ALMAN YABANCILAR HUKUKUNA GÖRE DURUM
Yabancılar yasasının 51. maddesinin 1. fıkrasının 6. ve 7. bendlerine göre geçici olmayan sebepler yüzünden Almanya’dan yurt dışına çıkan ya da Almanya’dan yurt dışına çıkıp altı ay içinde, ya da yabancılar dairesinin müracat üzerine verdiği daha uzun bir süre içerisinde geri dönmeyen bir yabancı oturma iznini kanunen, yani başka bir hukuki işlem gerekmeden, kaybeder. 1. Ocak 2005 yılından itibaren geçerli olan 51. maddesinin 2. fıkrasında ise çok önemli istisnalar düzenlenmiştir. Bu düzenmelere göre örneğin bir yabancı süresiz oturma iznine sahipse, 15 senedir resmi olarak Almanya’da yaşıyor ve geçimini karşılıyabiliyorsa yurtdışında 6 aydan fazla kalmış olsa bile oturma müsadesini kaybetmez. Geçimini sağlama şartındaki sınır, çocuklar ile erginler arasında, bir eş ile beraber yaşayanlar ile yaşamayanlar arasında farklıdır ve bölgeden bölgeye değişir. Hatta Almanla evli olan bir yabancıda, 15 yıldır Almanya’da yaşıyor ve geçimini sağlıyor şartları da aranmaz.

Ancak; 1.1.2005 yılından önce de ağırlıklı olarak yurt dışında yaşanmaya başlandıysa kural olarak 31.12.2004 tarihine kadar geçerli olan yabancılar yasasına göre süresiz oturma müsadesi ölmüş sayılmakta.

AVRUPA HUKUKUNA GÖRE DURUM (OKK 1/80)

Ama şunu da dikkat etmenizi rica ederim: her somut durum ayrı ayrı incelenmesi gerekir, çünkü bazı durumlarda da Avrupa Hukukunun bir parçası olan ve Türkiye ile Avrupa Birliği ve üyeleri arasında geçerli olan Ortaklık Konseyi Kararın’da düzenlenmiş olan hakların kötülenmesi yasağı ve de yine Ortaklık Konseyi Kararı’nca kazanılmış haklar hukuken oturma müsadesinin sona ermediği sonucuna vardırabilir. Örneğin bir müvekilim için üç seneden fazla Türkiye’de kaldığı ve yukarıda bahsi geçen yabancılar yasasının 51. maddesinden faydalanamadığı halde Münih İdari Mahkemesi’nde davasını kazanıp bu vatandaşımızın Avrupa Hukukundan kaynaklanan oturma hakkını geri aldım.

TAVSIYEM

Uzun süre yurt dışında kalmak isteyen ve yukarıda belirtilen Alman Hukukuna göre ön görülmüş şartları yerine getiren yurtdaşlarımız bağlı bulundukları yabancılar dairelerinden süresiz oturum müsadelerinin saklı kaldığını kanıtlayan bir belge alabilmekteler ve böyle bir belgeyi önceden almalarını tavsiye etmekteyim. Ama vurgulamak isterim ki böyle bir belge alınmamış olsa da yukarıda belirtiğim şartları yerine getiren vatandaşlarımız, süresiz oturum müsadelerini kaybetmezler. Bu konuda Yabancılar Daireleri tarafından yanlış yorum yapıldığını somut olaylarda görüyorum! Yukarıda belirtilen şartları yerine getirmeyen vatandaşlar ise 6 aydan fazla yurt dışında kalmak istediklerinde mutlaka önceden yabancılar dairelerinden müsade almalarını tavsiye etmekteyim.

Fazla yurt dışında kaldıkları için oturum konusunda problemi olan vatandaşlara da mutlaka bir avukata danışmalarını tavsiye ederim – duruma göre oturum hakları ölmemiş olabilir.
Haklarımızı bilelim, haklarımızı arıyalım.

Saygılarımla
Av. Dr. Temel Nal

SANAS Rechtsanwälte, Tel.: 089 / 189 313 40, Homepage: www.sanas-legal.de