BİR İTHAL GELİNİN HİKAYESİ…

Sabrın sonu selamettir”, “Gün olur, devran döner!..” İşte bu iki güzide Türk atasözünü, Almanya’da yaşanmış bir olay bir defa daha doğruluyorAlmanya’dan Kırçiçeği rumuzlu okurumuz, “Bir derdim var: Anlat Feridun Ağabey’e” köşemize çarpıcı bir mektup gönderdi. Bu ilginç ve ibretlik yazıyla sizleri baş başa bırakıyoruz: “Feridun Ağabey, bu köşe iyi ki var. Dertlerimizi duygularımızı yazıyoruz, yazılanları okuyoruz. Hani gurbetçilerin iyi bildiği ‘ithal gelin’-‘ithal damat’ evlilikleri vardır. Ben de Almanya’ya ithal gelin olarak gelen bir gelinim. Amcamın oğluyla evlendirilerek Almanya’ya getirildim. İlk başlarda ‘ha kendi evim ha amcamın evi’ zannettiğim Almanya, bana zindan oldu. Gelin olduğum evden dışarı adımımı attırmadılar. Dil bilmiyordum, yer bilmiyordum. İki odalı derme çatma bir evde hapis gibi yaşarken amcamın hanımı, yani kaynanam bana olmadık eziyetler etti.”

ÇOK DAYAK YEDİM
“Kayınvalidem, bana ağır hakaretlerde bulundu. ‘Paramız için geldin’ diye gururumla oynadı. Kocamı akşam eve geldiğinde doldurarak hiç suçum yok iken bana dayaklar attırdı. Türkiye’den ailem ile telefonda görüştürmediler. Onlar aradığında da yanı başımda dikelip anneme babama bir şey söylememe engel oldu. Beni kendine bir köle etti. Neler çektim neler… Çok aç yattım, kimselere söyleyemedim. Çamaşır makinesi olduğu halde kışta kıyamette bebeklerimin bezini leğende yıkattırdı bana, deterjan gitmesin diye. Kocama derdimi anlatmaya çalışırken onun annesinden benden daha çok çekindiğini gördüm. Kayınpeder hiçbir konuda evle ilgilenmezdi. Ama o evde, kan yuttum
kızılcık şerbeti içtim, dedim.”

VE SENELER GEÇER
“Aradan yıllar geçti. Kayınpeder rahmetli oldu. Benim iki oğlum bir kızım oldu. Onlar büyüdüler, bana ‘annem’ derken üzerime titriyorlar. Yeni güzel ve ferah bir eve çıktık. Çocuklarımın sayesinde huzura kavuştum. Sabrımın mükâfatını evlatlarımda gördüm. Kaynanam ise iyice ihtiyarladı. Şimdi elime düştü. Göz göze geldiğimizde bana yaptıklarını hatırlayıp ağlıyor. Benden af diliyor. Çünkü kendi öz kızı bile onu alıp da bakmıyor. Ben de kocama ‘götür huzurevine yatır!’ desem dediğimi yapmak zorunda kalır.”

İŞLER TERSİNE DÖNER
“Ama ben dayanamıyorum. Her defasında onu gördükçe yaptıkları gözümün önüne geliyor içim kıyılıyor ama ‘onun gibi ona kötülük edersem ondan ne farkım kalır’ diyorum. Çocuklarıma da hep tembih ettim ‘Babaannenize karşı en ufak bir saygısızlığınızı görürsem sütüm size haram olsun’ dedim. Şimdi gençliğimi burnumdan getiren kaynanama ihtiyarlığında bakıyorum. Allah uzun ömür versin, ömrümüz olduğu sürece de bakacağım. Sadece kayınvalidelere şunu diyorum, yarın ihtiyacınız olacak olan gelinlerinize bugünü zehir etmeyin ne olur. Sonra çok mahcup olunuyor, çok…”