Almanya uluslararası anlaşmalara ne kadar uyuyor?

Değerli okurlar;
Bugünkü konumuz Almanya uluslararası anlaşmalara ne kadar uyuyor?
Bildiğiniz gibi Türkiye Cumhuriyeti, eski PYD başkanı Salih Müslüm hakkında İnterpol’den kırmızı bülten ile tutuklama kararı çıkartmıştı. Salih Müslüm Çekya’nın başkenti Prag’da gözaltına alınmış, çıkarıldığı mahkeme de Avrupa’da kalma şartı ile serbest bırakılmıştı.
Sonra terör örgütü PYD/PKK eski eş başkanı Salih Müslüm 3 Mart tarihinde Berlin’de ortaya çıkmıştı. Almanya’nın başkenti Berlin’de terör örgütü PKK yandaşlarının düzenlediği mitinge katılan Müslüm burada bir konuşma yapmıştı.
Türkiye hazırladığı iade talebini 2 Mart’ta Almanya’ya önceden resmen iletmişti. Müslüm hakkında terör saldırısı suçlamalarına ilişkin dosya Almanya tarafına iletilerek Müslüm’ün geçici tutuklanması ve Türkiye’ye iadesi talep edilmişti.
Almanya bugüne kadar bu talebi yerine getirmedi. Bu uluslararası hukuk ile ne kadar bağdaşıyor?
Suçluların iadesine dair Avrupa Sözleşmesi’nin ikinci maddesine göre iadeye konu olan eylemin her iki ülkede de suç teşkil etmesi ve zaman aşımına uğramaması gerekiyor. Salih Müslüm Ankara Savcılığı tarafından terör saldırısından suçlu bulunmuştu. Bombalı bir eylemde bulunmak Almanya’da suç teşkil ettiği için, buradan bakıldığında suçluların iadesine dair Avrupa Sözleşmesinin şartları yerine geldiği için, iade edilmesi gerekiyor.
Ancak Almanya Türkiye’den gelen tutuklama taleplerinin siyasi nedenlerden olduğunu değerlendirdiğini için, bu talepleri işleme koymamaktadır.
Hatta darbeden sonra Almanya’da bir çok yüksek mahkeme Türkiye’deki hapishane koşullarının iyi olmadığından dolayı suçluları iade etmeme kararı almıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası normlara göre suçluların Türkiye’de hapishanede kalacaklarını, hatta Alman konsolosluklarının ziyaret hakkı bile olabileceğini teminat olarak söylemesine rağmen Almanya suçluları iade etmemektedir.
2017 senesinde Almanya’da Müslümanlara karşı 950 tane saldırı gerçekleşmiştir. Maalesef bu konuda Alman yetkililerinin ve Alman medyasının gerekli hassasiyeti göstermediğini görmekteyiz. Bunun yerine DİTİB camilerine haksız eleştiriler yapılmaktadır. Camilerde barış için dua edilirken, tam tersine camilerde savaş propagandası yapılıyor diye iftiralar atılmaktadır. Bu iftiranın terör yandaşları tarafında çıkarıldığı çok net bir şekilde gözükmektedir.
Yoğun bir propaganda ile ve özelliklede solcu partilerin: Türkiye cumhuriyeti ve askerleri Kürt halkına karşı savaşıyor yalanı ile alman toplumunu yanıltmak istemektedir. PKK terör listesine alındığı için, şimdi YPG’yi bir barış harekatı ve Kürtlerin temsilcisi olarak tanıtmaktadırlar. Halbuysa ki kendileri de gayet iyi biliyorlar ki YPG PKK  tarafından 2003’te kurulmuş bir terör örgütüdür.
Bizim Türk toplumu olarak Almanya’dan beklentimiz uluslararası sözleşmelere uyulması, terörist gruplara hiç tolerans tanınmaması ve Türk kurumlarının ve camilerinin daha iyi korunmasıdır..

Av. Gönül Kurt
Landwehrstr. 35 – 80336 München
Tel: 089-86 46 69 43 / 089- 86 46 69 44
gk@anwaltskanzlei-kurt.de