2020

Bu yıl komplo teorilerinin gerçekleştiği bir yıl oldu resmen. Eskiden goygoycuların dillendirdiği “çip takacaklar abi biryerimize” mevzusunu bile kabullendik artık. Virüs savaşları olacak deniyordu aha dünyanın durumu ortada. Dünya demişken Allah razı olsun iki Türk corona aşısını buldular da umutlarımız yeniden yeşerdi. Yoksa millet harbi tırlatmıştı. Şimdiye kadar 1 milyar aşı siparişine okey çekmiş şirketleri. Bu 1 milyar aşıyı sipariş eden ülkeler dünya nüfusunun %14’ünü oluşturuyormuş. Yani bu aşıya ilk ulaşacak olanlar zengin ülkelerin vatandaşları olacak. Fakir ülkelerin vatandaşları -zaten çok az dertleri varmış gibi- yine dünyanın adaletsizliğinin birer aynası olacaklar. Bill Gates’in dedikleri doğru çıkıyor gibi. Kendisi zengin ülkelerin bu beladan 2021, diğer ülkelerin de 2022 yılında kurtulacaklarını söylemişti. Aşı konusunda çekimser olanlardanım bende. Tamam kimse aşı olmaya zorlanmayacak ama bunun dolaylı yollardan yapılacağı da kesin gibi.

Seyahat etmek mi istiyorsun aşı olacaksın diyecekler mesela. Bakın Avustralya’nın hava yolu şirketi şimdiden aşısız yolcuları uçaklarına almayacaklarını ilan etti bile. Yada ülkeler. Özellikle turistik ülkeler aşı olmayan gelmesin diyebilir. Spor salonları. Hatta okullara aşı olmamış çocuk giremez diyebilirler. E çocuğuna vurdurduğun aşıyı kendin olmayacak mısın? Paşa paşa olacaksın. İnsan oğlunun motoru nefsi. Nefsi için bunu da öyle yada böyle yapacaktır. Bence bu sokağa çıkma yasaklarının tek nedeni virüsün dağılma hızını yavaşlatmak değil. Diğer bir sebebi de toplumları psikolojik olarak aşıya hazırlamak. Bir nevi ikna yöntemi. Son zamanlarda fazla çığırından çıkmıştı insanoğlu. Yaradanın da bir hesabı var elbette bizlerle. Neticede O ol demeden olmuyor hiçbir şey. Sağlıcakla kalın.

Yücel Yazıcı