Sosyo-ekonomisi zayıf çocuklar uzaktan eğitime ‘uzak’ kaldı

 

Nebahat Uzun HAMBURG
Dünya çapında birçok ülkeyi sarsan Covid-19 salgını, yaşantımızı önemli ölçüde etkilemekle birlikte dijital dünyada ve öğrenme ortamlarında önemli değişimlere neden oldu. Bu değişimlerin öğrenci, öğretmen, veli ve idarecileri olağanüstü şekilde etkilediğini ifade eden Hamburg Türk Öğretmenler Derneği (TÖDer) Başkanı Bilge Yörenç, “Salgın nedeniyle okulların aniden kapatılıp uzaktan öğretime geçmesi eğitim sistemini hazırlıksız yakalamıştır. Sosyo-ekonomik durumu zayıf öğrenciler uzaktan eğitime adapte olma ve ailelerinden destek alma konularında hala güçlük yaşamakta. Büyük bir öğrenci kitlesinin uzaktan eğitim için gerekli bilgisayar, internet bağlantısı, yazıcı gibi teknik donanıma sahip olmaması, onların uzaktan eğitime ‘uzak’ kalmasına neden oldu” dedi. Bir eğitimci olarak bu koşullarda uzaktan eğitimi bir ‘avantaj’ olarak görmediğini ifade eden Yörenç, “Eğitim eşitsizliğiyle karşı karşıya olan bu öğrenciler bu şartlarda uzaktan eğitime katılarak kendi başlarına kaldı. Bu durum, anında yardım göremeyen bu öğrencilerin motivasyonunu da olumsuz etkiledi. Okulların teknolojik altyapıları maalesef hala zayıf ve kalite artışı için eğitim bütçesinin desteklenerek okulların dijital araçlarla donatılması şarttır. Böylece gelecekteki ikinci bir salgın dalgasına daha hazırlıklı olabiliriz” şeklinde konuştu.

SALGIN SÜRECİNDE VELİLERE TAM NOT AMA DAHA YAPILACAK ÇOK ŞEY VAR
Salgın sürecindeki eksikliklere değinen Yörenç, “Salgın sürecinde öğretmenlerin teknolojik bilgi ve becerileri de gerekli seminerlere desteklenmeliydi. Zorunlu dijital eğitim seminerler çok geç ve yetersiz sayıda sunuldu. Dijital eğitim sürecinde öğretmen-öğrenci iletilişimi çok önemli ama bu maalesef gerektiği gibi olamadı” dedi. Velilerin bu zor dönemde tüm olanakları kullanarak çocukları desteklediklerini hatırlatan Yörenç, “Bu noktada velilerimize teşekkür ediyorum. Veliler çocuklarını dijital dersi takip etme, ödev yapma, uyku, yemek ve teknolojik kullanımı konusunda saatleri sabitleştirmeyle destek verebilir. Tüm gün televizyon izleyip akşam ders çalışan çocuk verimli olamaz. Okullar yeniden kapanırsa da onların insanlarla bağlarını koruyup güçlendirmelerine, arkadaşlarıyla görüntülü konuşmalar yaparak etkileşim halinde olmalarına yardımcı olmalıdırlar” şeklinde konuştu.