Pandemide dünya ‘helal’e koştu

Covid-19 salgını ile gayrimüslim toplumlarda da ‘helal’ ürünlere akın başladı. 2020 öncesinde 5 trilyon dolar olan dünya helal ürün ticaret hacmi, bugün 7 trilyon dolara dayandı. Yerli, millî ve helal üretimde hızla yükselen Türk şirketler de pazardaki payını 100 milyar doların üzerine taşıdı.

Ö. FARUK BİNGÖL

Her yıl Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde gerçekleşen İslam İş Birliği Teşkilatı Helal Fuarı, bu sene 25-28 Kasım tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezinde yapılacak. 8. İİT Helal Expo ve 7. Dünya Helal Zirvesi; İslam Ticareti Geliştirme Merkezi (ICDT), İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) ve Discover Events iş birliği ile düzenlenecek.

Covid-19 salgını ile helal ürün ve hizmetlerin daha da ön plana çıktığı bu günlerde 8. İİT Helal Expo; dünyanın dört bir yanından gelecek 500’den fazla satın alma profesyoneline ev sahipliği yapacak. Son dönemde yerli, millî ve helal üretimde hızla yükselen Türk şirketler de dünya pazarındaki payını daha da yükseklere taşıma imkânı bulacak. 50 bine yakın ziyaretçi ve 10 bine yakın yabancı delegeyi de ağırlamaya hazırlanan etkinlik, B2B anlaşmaları ile şirketlerin helal sektöründen daha fazla pay almasına zemin hazırlayacak.

Yiyecek, içecek, gıda işleme, paketleme, kozmetik, kişisel bakım, sağlık ürünleri, İslami finans, medya, kamu kurumları, helal belgelendirme, sivil toplum kuruluşları ve eğitim alanında faaliyet gösterenleri 20 bin metrekareye yakın sergi alanı içerisinde ağırlayacak fuar ve zirve, helal ekonomisinin küresel pazarı şekillendirme hedefinde de önemli bir adım olacak. Dünya Helal Zirvesi Konsey Başkanı ve Discover Events Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Ete; dünya genelinde Müslüman nüfusun hızla arttığını, bununla doğru orantılı olarak tüketim ihtiyaçlarının da artış gösterdiğini kaydetti.

MÜSLÜMANLAR ATAKTA

Ete “7 trilyon doları aşan bir piyasayı şekillendiren helal gıda, İslami finans, helal turizm, muhafazakar moda, helal kozmetik ve ilgili diğer sektörlerden ne yazık ki, Türkiye ve birkaç Müslüman ülke, diğer dünya ülkelerine kıyasla çok daha az pay alıyor” dedi. Helal gıda pazarının artmasında İslam dünyasındaki hızlı nüfus artışının büyük etkisi var. Aynı şekilde özellikle salgın döneminde hijyen ve sağlıklı olma özellikleri sebebiyle başka inançlardaki insanlar tarafından da helal gıda daha fazla tercih ediliyor.

Yunus Ete “Müslüman olmayanlar da sıklıkla sağlık, hijyen ve kalite bağlamında helali tercih edebiliyor. Salgında dünya paydaşları zaman zaman güçlükler yaşamakta ve helal sertifikalı ürünlere ulaşmakta zorlanmaktadır. Bu sebeple İslam ülkeleri bu sorunlara odaklanmalı. Gıdadan turizme, ilaçtan giyime birçok sektörü bünyesinde barındıran helal pazarının büyüklüğünün, önümüzdeki 10 yıl içerisinde 10 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Elbette bu rakamlara ulaşabilmek adına, helal ürün sertifikasyon çalışmalarını daha da hızlandırarak Müslüman dünyasında iş birliğini artırmalıyız” değerlendirmesinde bulundu.

FARKINDALIK ARTIYOR

Her sene katlanarak büyüyen helal pazarıyla ilgili farkındalık oluşturmak ve Türkiye’nin bu alandaki ticari potansiyelini artırmak için bu fuarlar düzenlediklerini belirten Yunus Ete “Dünya helal ekonomisinin yakın zamanda 8 trilyon doları bulması bekleniyor. İslami finansın 3,5 trilyon dolar hacmi geçmesi, gıda ve içecek sektörünün 2 trilyon doları, helal turizm sektörünün 400 milyar doları, kozmetik sektörünün 200 milyar doları geçmesi, muhafazakâr giyimin ise 243 milyar doların üzerinde bir büyüklüğe ulaşması tahmin ediliyor. Helal ekonomisinin yakın zaman içerisinde küresel pazarı şekillendirmesi bekleniyor. Ülkemiz, ‘helal’ hassasiyetinin yüksek olduğu sayılı ülkelerden. Dünyada her geçen yıl helal konusunda farkındalık artarken ortak standartların varlığının önemi hissediliyor. Türkiye, ihracat tarafında ise hızlı bir büyüme yaşıyor ki, bu da bizim için son derece sevindirici” ifadelerini kullandı.

 

İİT Helal Expo ve 7. Dünya Helal Zirvesi, 25-28 Kasım tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezinde yapılacak

RAKAMLARLA DÜNYA HELAL PAZARI

İslami Finans: 3,5 trilyon dolar (İngiltere, İsviçre, Malezya, Dubai ve S. Arabistan)
Helal gıda: 2 trilyon dolar (Brezilya, Avustralya, Malezya, İngiltere ve Türkiye)
Helal turizm: 400 milyar dolar (Endonezya, Malezya, Türkiye ve bazı ada ülkeleri)
Diğer (tekstil, ilaç, kozmetik vs): 1 trilyon dolar (Asya ve Avrupa ülkeleri ağırlıkta)

 

DÜNYA İSTANBUL’DA

Yunus Ete, bu yılki fuarda da dünya genelinden gelecek satın almacıların profesyonel bir B2B platformunda buluşacağını ifade ederek; Cezayir, Avustralya, Bangladeş, Brezilya, Brunei, Kamerun, Kanada, Kolombiya, Mısır, Gambiya, Almanya, Gana, Endonezya, Irak, İtalya, Kosova, Kuveyt , Libya, Malezya, Hollanda, Nijerya, Umman, Pakistan, Filistin, Fransa, Sri Lenka, Gineau Bisseau, Fildişi Sahilleri, Burkina Fasso, Portekiz, Katar, Rusya, Suudi Arabistan, Senegal, Somali, Güney Kore, İspanya, Sudan, İsviçre, Togo, Kongo, Mali, Nijerya, Fas, Maldivler, Hindistan Tunus, Birleşik Arap Emîrlikleri, İngiltere, ABD, ve Yemen gibi birbirinden çok farklı ülkelerden 500’ün üzerinde firmanın fuarda satın alma heyetleri ve yatırımcılarla bir araya geleceğini aktardı.

TÜRKİYE’NİN PAYI 100 MİLYAR DOLAR

Ülkemizde son yıllarda hükûmetin de öncülük etmesiyle helal sektörü konusunda ciddi çalışmalar yapılıyor. Türkiye bugün, dünya helal sektöründen 100 milyar doların üzerinde pay alıyor. Bunun 55-60 milyar dolarlık kısmını İslami finans ürünleri oluşturuyor. Geriye kalanı da mal ve hizmet olarak gerçekleşiyor. Discover Events Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Ete, daha aktif politikalar ve çabalarla, Türkiye’nin dünya helal pazarından aldığı payı 400 milyar dolara çıkarmanın mümkün olduğunu söyledi.

Yunus Ete, helal gıda tüketimi talebinin turizm sektörünü de yakından ilgilendirdiğini, dinî hassasiyetlerin helal turizmine ilgiyi tırmandırdığını söyledi. Türkiye’nin bu noktada dünyanın en şanslı ülkelerinden biri olduğunu vurgulayan Ete, şöyle devam etti: Dünyada helal tatil hizmeti veren tesis sayısı 350 civarında. Bu tesislerin 150’si Türkiye’de. Tahminlere göre sadece helal turizmin parasal büyüklüğü önümüzdeki süreçte 400 milyar doları aşacak. Türkiye dışında Endonezya ve Malezya’da bazı girişimciler helal otel kategorisinde ciddi yatırımlar yapıyor. Türkiye’nin de bu potansiyeli değerlendirerek harekete geçmesi hâlinde 2023 yılında 20 milyar dolarlık sadece helal turizm gelirine ulaşması öngörülüyor.

HELAL AKREDİTASYONDA ÜLKEMİZ DE SÖZ SAHİBİ

Orta Doğu ve diğer bazı ülkelerin ithalat rejimlerinde helal logo ya da belgeler, her geçen gün daha fazla aranıyor. Yunus Ete, Türkiye’de helal üretim beyanı ve belgelendirme pazarının da hızla geliştirdiğini söyleyerek “Helal Akreditasyon Kurumunun (HAK) kurulması fevkalade önemli bir hizmet. Yetkin ve güçlü bir kurum tarafından yürütülecek olması ve bu çalışmanın OIC/SMIIC standartları çerçevesinde yapılması, birçok ülkeye de emsal olacaktır. Bu kurumun faaliyete başlamasıyla helal pazarı daha profesyonelce yönetilecek ve Müslümanların menfaatine uygun hâle gelecektir” öngörüsünde bulundu.

Yunus Ete; Türkiye’de üniversitelerde helal araştırma merkezlerinin kurulması, helal ile ilgili laboratuvar deneylerinin yapılması, helal ürün, hizmet, finans ve tesis gibi birçok alanda seminer, kongre, zirve, toplantı ve konferansların sıklıkla düzenlenmesinin de bu alanda ciddi bir bilinçlendirme oluşturduğunu aktardı. Ete “Bütün dünyada önemli bir potansiyel oluşturan helal ekonomisi, her ülke için önemli bir kaynak hâline gelmiştir. ‘Dünya Helal Zirvesi İstanbul’, ülkemizde Müslümanlara ve helal ile ilgilenen bütün taraflara daimi bir platform oluşturmuştur. Her yıl Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığının yüksek himayelerinde gerçekleştirilmiş zirve, 2017 yılından itibaren de İslam İİT Helal Fuarı ile birlikte kendi alanında dünyanın en önemli zirve ve fuarı hâline gelmiştir. Bu sene aynı formatı daha da geliştireceğiz” diye konuştu.