Dernekçilik zor iş…

Dernekçilik zor iştir

Bir taraftan derneklerde gönüllü çalışacak insan bulmak zordur.
Diğer taraftan ise koltuğa yapışmış yöneticileri, o koltuktan koparmak zordur.
Kimileri rant ve hava için koltuğu bırakmak istemezler.
Kimileri de koltuğu bırakmak isterler ama o koltuğa talip olacak birini bulamazlar.
Ne kadar çok çalışıp hizmet edilse de, hep eleştirilir yöneticiler.
En çok da derneklere üye olmayanlar veya hiçbir işin ucundan tutmayanlar eleştirir nedense.
İşte bu yüzden dernekçilik zor iştir.

Bazı derneklere bakıyorsun 15-20 yıldır aynı başkanlar yönetiyor.
Bazılarında ise başkanlığa aday bulamıyorsun.
Çünkü derneklerde yöneticilik yapanlar, günde belki de 3-4 saat fazladan çalışırlar ve bunun için tek bir kuruş bile almazlar. Bu kişiler teşekkür ve tebrik beklerken, sadece eleştirilirler. Bir işyerinde 5 dk. fazla çalışan biri hemen saat ücretini ister ama derneklere tüm hafta sonunu ve akşamlarını verdikleri halde eleştiriden başka bir ücret almazlar ve istemezler.
İşte bu yüzden dernekçilik zor iştir.

Derneklerde yapıcı eleştirilerden ziyade, yıkıcı eleştiriler ağırlıklı olur nedense.
Evde karısına/kocasına/çocuğuna kızan, işyerinde patronuna kızan hıncını derneklerdeki yöneticilerden alır nedense.
Yıllardır haberci olarak hep takip ederim derneklerin çalışmalarını.
Tabela dernekleri olanlar da var, kısıtlı imkanlarıyla çok özverili çalışanlar da.
Projeler üretip Türk ve Alman toplumuna katkı sağlayanlar da var, sadece “bana başkan desinler” diyerek koltukda oturup hava atanlar da.

Halkımıza tavsiyem;
Gerçek manada aktif olan, topluma hizmet eden, insanları birleştirip kaynaştıran derneklere üye olarak destek verin. Yönetime girerek taşın altına elinizi koyun. Nasreddin Hoca’nın “Bana merdivenden yuvarlanan birini getirin. Benim halimden ancak o anlar” demesi gibi, derneklerde görev almayanlar, görev yapanların kıymetini bilemezler.
İşte bu yüzden dernekçilik zor iştir.

Ben de uzun yıllar Avrupa Sinoplular Derneği (ASİDER ) ve Hamburg Türk Basın Birliği (HTBB) yönetiminde görev yaptım. Son 4 yıl başkanlık yaptığım HTBB’deki görevim 11 Mart’da sona eriyor. Tekrar başkanlığa aday olmayacağım. Bu bir bayrak yarışıysa, sırası gelen her arkadaşımız görev almalı. Böylece hem daha enerjik bir yapılanma olur. Hem de her gelen kişi farklı fikirleriyle derneği bir adım daha ileri götürebilir. Yönetimde yer almasam da bana verilen her görevi emir telakki edeceğimden şüpheniz olmasın. HTBB’nin başkan adaylarına ve yeni seçilecek yönetim kuruluna şimdiden başarılar dilerim.

 

BÜYÜK KOALİSYON HAYIRLI OLSUN
Bu arada son dakika bilgisi olarak Almanya’da “Büyük Koalisyon”un kurulduğu haberini de geçeyim. 5 aydır süren çalışmalar sonucu CDU/CSU ile SPD arasında koalisyon için anlaşma sağlandı ve imzalar atıldı. SPD üyelerinin yüzde 66’sının evet oyu kullanmasıyla başta Merkel olmak üzere Almanya, derin bir nefes aldı. Büyük koalisyon hepimiz için hayırlı olsun.

SON SÖZ:
En çok hoşumuza giden insan
Kendimize benzettiğimiz insandır

(Moliere)