Emeklilerin feryadı…

 

Emeklilerin feryadı: “Versen ne olur”

Emeklilik…
Gündemden hiç düşmeyen ve herkesi ilgilendiren bir konu. 20 yaşında meslek yapan bir genci bile ilgilendiriyor. “45 yıl sonra emekli olacağım” diye düşünmüyor belki ama babasını, dedesini, nenesini, emmisini ilgilendirdiği için kısmen konuya dahil ediliyor.

Gurbete göçün 60. yılına yaklaştığımız şu günlerde Türkiye ve Almanya’dan emekli olanların sayısı da gittikçe artıyor. Hal böyle olunca sorunlar ve sorular da artıyor. Son zamanlarda haber yapmaya gittiğim etkinliklerin çoğunda emekli vatandaşlarımız yanıma gelerek “Yaz gazeteci yaz, bunu da yaz” dercesine “emekli maaşındaki sıkıntılarını” anlatıyorlar.

Türkiye kanunlarına göre; “Sadece Türkiye’den emekli olan birisi ek işte çalışabiliyor ama yurtdışında ve Türkiye’de emekli olan bir kişi, yurtdışından hiçbir geliri olmaması ve sosyal yardım almaması” şartı var.
İşte bu madde vatandaşlarımızı zorda bırakıyor ve bana da en çok sordukları soru şu:
“Almanya’dan emekli olan birisi ortalama 400-700 avro arasında maaş alıyor. Türkiye’deki emekli maaşı orda yetiyor ama buradaki emekli maaşımız burada yetmiyor. Zaten en ucuz ev kirası 600-700 avrodan başlıyor. Devletten kira yardımı alırsak veya 2 saat ek kazanç elde etmek için burada çalışırsak, Türkiye’ye ne zararımız olur ki!”

…Vatandaşımızın soruları bitmek bilmiyor:
“Eskiden bizi altın yumurtlayan tavuk olarak gören devletimiz, şimdi neden bize zulüm ediyor? Biz yurtdışı borçlanmasını ödedik zaten. Bu para bizim hakkımız. Bizim kökümüz, çoluğumuz, çocuğumuz ve torunlarımız burada yaşadığı için gurbetle bağlarımızı tamamen koparamıyoruz. Ek kazanç hakkımız da olmadan geçinemiyoruz. Bu mudur gurbetçiye vefa borcu?”
diye haklı olarak soruyorlar.

Buradan hükümete sesleniyorum. Çifte emeklilik denilen bir hak belki de dünyanın hiçbir ülkesinde uygulanmıyor. Bu kural yurttışında yaşayan Türklere bir kıyaktır.
Teşekkür ederiz.
Türkiye’de emekli maaşı alabilmek için eskiden “kanun” olan kesin dönüş şartını da kaldırdınız.
Buna da teşekkür ederiz.

Ama siz de 60 yıldır gurbette olmalarına rağmen ülkesini unutmamış, bağlarını koparmamış bu neslin yaptıklarını unutmayın lütfen. Gurbetçinin yaptıklarını bir hatırlatayım;
-Her yıl izine gelerek milyonlarca döviz bırakıyorlar.
-Asimile olmadan dilini, dinini ve kültürünü unutmadan 4 kuşaktır ülkemizi temsil ediyorlar.
-Ülkemizin zor anlarında maddi-manevi her türlü desteği veriyorlar.
-Yatırımlarının bir kısmını Türkiye’ye yapmışlar.
-Yabancı komşularıyla iyi ilişkiler kurup, ülkemizin fahri elçileri olmuşlar.
-Son 10-15 yıla kadar evliliklerini bile Türkiye’den yaparak eşlerini buraya getirmişler.
-Seçimlerde en çok oyu da iktidarda olan Ak Parti hükümetine vermişler.

Öyleyse; Bu konuyu tekrar masaya yatırıp düşünün. Almanya’dan alınacak kira yardımı veya 2 saatlik ek işte çalışma hakkının verilmesi Türkiye’ye birşey kaybettirmez ama vatandaşa çok şey kazandırır. En azından fedakar gurbetçinin gönlünü almak için bu hakkı;

VERSEN NE OLUR!

SON SÖZ:
Sevdiğini elde edemezsen,
Elde ettiğini sevmeye çalış.
(Corneille)
 

ERDAL ALTUNTAŞ

POST GAZETESİ

KUZEY ALMANYA TEMSİLCİSİ