Kredi sözleşmelerinden cayma

Değerli Post Aktüel okuyucularım,
bir araba veya hatta bir taşınmaz satın almak istediğinizde çoğu kez bir banka kredisine ihtiyacınız olur, satın almak istediğiniz nesnenin finansmanlığını sağlamak için. Normal durumlarla müşterinin, bankayla yapmış olduğu kredi sözleşmesinden sonra, artık kredi almak istemediği kararına varırsa, cayma hakkına sahiptir. Banka, bu cayma hakkı üzere müşterisini bilgilendirme zorundadır. Dolayısıyla, kredi sözleşmesi aynı zamanda, illaki, cayma hakkında bilgiler içermelidir ve bunlarda apaydın vurgulanmalıdır.

Önemli olan: Cayma hakkı sınırsız bir süre için değildir ve 14 gün içinde kullanılmalıdır. Dolayısıyla, bu 14 günün somut olarak ne zaman başladığı önemlidir. Asıl sorun da burada başlamaktadır. Çünkü, cayma hakkı ile ilgili hukuki düzenleme o kadar karmaşıkki, hukukçular bile, müddet başlangınıcı emin olarak tespit etmekte zorluk çekmekteler. Bir maddde diğer bir maddeye atıf yapmaktadır ve her bir maddede yeni yeni hukuki terimler üzerinde çalışmak gerekmektedir. Böylelikle, hukukçu olmayanlar için müddet başlangıcını tespit etmek adeta mümkün değildir.

Fakat cayma hakkı üzere düzenleme “apaydın” ve “kesin” olma zorundadır. Çünkü, cayma hakkı, tüketiciyi alel acele yapacağı sözleşmelerden koruma amaçlıdır ve bunun için de cayma hakkı ile ilgili bilgiler sıradan bir tüketicinin anlayabileceği şekilde olması gerekmektedir.

Avrupa Adalet Divanı (AAD) bununla ilgili olarak güncel bir kararında, bu zamana kadar (2010 yılından itibaren) verilen cayma hakkı bilgileri apaydın ve kesin olmadığı sonucuna varmıştır. Bankalar sadece cayma hakkı bilgilerine atıf yapmayla yetinmeyip, hatta aynı zamanda bu hukuki düzenlemenin içeriğini de somut olarak öğretme zorundadırlar.

Böylelikle, apaydın ve kesin olmayan cayma hakkı bilgilerinin sonucu ise, cayma hakkını kullanma müddetinin başlamamış olmasıdır ve dolayısıyla yıllar öncesi yapılmış olan bir kredi sözleşmesinden cayılabileceğidir. Gerçi müşteri kalan kredi borcunu ödeme zorundadır, fakat eski zamanlara nazaren şimdi banka kredileri daha ucuzdur. Pahallı, yani, yıllar öncesi yüksek faiz oranıyla yapılmış bir kredi sözleşmesi yeni ve düşük faiz oranıyla başka bankada yapılabilecek bir kredi sözleşmesiyle değiştirilebilir veya kendi bankanızla daha avantajlı şartlar üzere anlaşabilirsiniz.

Diğer bir sonuç ise, mevcut olan kredi sözleşmesinden caydığınız durumda, erken ödeme cezası ödemek zorunda olunmamasıdır. Böyle bir ceza genelde, bir kredinin vadesi dolmadan (yani erken ödeme) ödenmiş olduğu durumda bankaya tazmin edilmesi gereken bir cezadır, çünkü, kredinin erken ödenerek bitirilmiş olmasından bankanın faiz geliri kaybına uğramaktadır.

Avrupa Adalet Divanı’nın bu kararı şaşırtıcı bir karardır ve tüketicilerin çok tasarruf edebileceği bir durumdur. Fakat her bir kredi sözleşmesi cayma hakkı üzere verilen bilgilerin hatalı olup olmadığı ve dolayısıyla cayma hakkının kullanılıp kullanılamayacağı konusunda incelenmesi gerekmektedir. Böyle bir durumda uzman bir avukat tarafından bilgi almanız önerilir!

Avukat Saliha Dilek Peter